Bu izler kentlerin gelişimine katkı sağlar ve tarihi hafızasını oluşturur. Yaşadığımız şehre aidiyet duygusu bu hafızaların varlığı ile ortaya çıkar. Düzce Lisesi de bu kentin bir hafızasıdır ve hepimizin talebi bu ismin yaşaması yönündedir. Bu talepler doğrultusunda başlayan çalışmalar Milli Eğitim Bakanlığı onayı ile sonuçlanmış ve Düzce Lisesi ismi geri verilmişken, oluşturulan algı hepimizi derinden üzmüştür. 15 Temmuz akşamı yaşananlar ve Türk Milletiyle birlikte Devletimizin dik duruşunun ruhunu anlayamamış olan bazı odaklar, kentsel hafıza ve vatandaşlık ruhunu birbirine karıştırmış, konuyu vatan hainliğine kadar getirmiştir. Üzülerek takip ettiğimiz bu gelişmeler sonucunda görüyoruz ki, 15 Temmuz ruhuna sahip olmayı, tabelalara isim vermek olarak algılayan bir kesim mevcut. Devletimizin birlik ve beraberliğini canıyla kanıyla koruyan, şehit düşen, yaralanan binlerce insanımızla aynı ruha sahip olmayan bazı çevreler, Düzce Lisesi isminin geri verilmesinde milli ve manevi değerlere bağlı, devletini milletini seven geçmişine sahip çıkan iyi bir devlet adamı olan Düzce Valimiz Selçuk Aslan’a karşı bir kampanya başlatarak algı oluşturmaya çalışmaktadır. Düzceliler olarak bizler, 15 Temmuz akşamı meydanlara inerek devletimize sahip çıktığımız gibi, bugün de Valimize sahip çıkıyor, bazı çevrelerin kurduğu bu algının önünde set oluşturuyoruz. Düzce Lisesi hepimizin ortak değeri ve bu kentin hafızasıdır. Düzce Valimiz Selçuk Aslan da kısa sürede Düzce halkının gönlünü kazanmış devletimizin Düzce’deki temsilcisidir. Bu konu Düzce’ye ve Düzcelilere ait bir konudur. Düzcelilik ruhuyla ilgilidir ve tüm Düzce hem konuya hem Valisine sahip çıkmış ve çıkmaya devam edecektir.
Düzce Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İslam KELEŞ