Cumayeri’nde sıradan bir memur iken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından alınıp belli makamlara getirilen, en sonunda da Düzce Belediye Başkanlığı koltuğuna oturtulmuş, ancak, kötü yönetimi, başarısızlığı, israfı, akraba, eş dost icraatı nedeniyle görevden alınan MÜFLİS BAŞKAN Bay Keleş,
Ak Parti’den kovulunca, parti parti gezen, eski şaşaalı günlerine dönmek için, gözünü hırs bürümüş
Düzce tarihinin en kötü ve en başarısız 3 yılını geçirmiş olan, başarısızlığı, kötü yönetimi ve halkın kendisinden illallah etmesi nedeniyle, Düzce Belediyesi gemisinin su almasına ve batmasına sebep olan, gemiyi ilk önce kendisi iki satır yazıyla terk edip giden, yani zoru görünce kaçtığı günleri unutan, hala pişkince halkın karşısına çıkıp oy isteyen yine aynı PİŞKİN KELEŞ,
2014 yılında halka verdiği sözün %1’ini yerine getirmeyen, bunun yerine halkı, pisliğe, kötü kokuya, çamura mahkum eden, Düzce halkı kötü yönetimden, hizmet alamamaktan dolayı binbir zorluk çekerken, kendisi ve ekibi ülke ülke şehir şehir gezerek gününü gün eden, belediyeyi KELEŞ BELEDİYESİ haline getiren, halkla arasına KİLİTLİ KAPILAR, AŞILMAZ DUVARLAR KOYUP, Düzce halkının imkanlarını yandaşlarına altın tepsiyle sunan KİBRİ DAĞLARI AŞMIŞ KELEŞ
Verdiği onlarca sözü yerine getirmeyen, her verdiği sözde halkın gözünden düşen, bu nedenle de Düzce halkı nezdinde “YALANCI ÇOBAN” durumuna düşmüş KELEŞ
Bütün bunları unutup, halkın unuttuğunu zannederek,
Düzce Belediyesi danışmanının yaptığı küçücük bir ifade hatası, sürç-ü lisanından medet umar hale gelmiş…
O kadar bir acziyet içerine düşmüş ki, bu kastı aşan küçücük bir lafı ballandıra ballandıra anlatıyor…
Ne oldu? Mutlu oldun mu? Hani alkış? Ne yapıyorduk çocuklar… Alkışlayalım arkadaşınızı, kırmızı kurdele bağlayalım…!
Diğer taraftan Brezilyalı SENAR isimli şirketin logosunu araklayıp çakma anket yayınlayarak kendisini 2.göstermiş…!
Yani siyasi duruşu ile halkı İKNA EDEMEYEN Bay Keleş, çakma anketlerle KANDIRMAYA çalışacak kadar SİYASİ ACİZLİK içerisine düşmüş…
Bir zamanların burnundan kıl aldırmayan, küçük dağları ben yarattım edasıyla kükreyen Bay Keleş,
Koskoca Düzce’nin kaderi iki dudağı arasından olan Bay Keleş,
Kendisini şehrin mimarı olarak pazarlayan, astığı astık, kestiği kestik olan,
İstediğini zengin, istediğini zor durumda bırakan bay Keleş,
Ne hallere düşmüş!
Bir koltuk için bütün bu durumlara düşmeye değer mi?
Yazık yazık!
Son söz olarak diyoruz ki “İnsanın kendisine yaptığı kötülüğü hiç kimse yapamaz”