“KİMİN SİCİLİ TEMİZ, KİM KAYNAK GETİRİR, KİM DOSDOĞRU HARCAR BUNA BAKIN”

Düzce Belediye Başkanı ve AK Parti Düzce Belediye Başkan Adayı Dr. Faruk Özlü, Azmimilli Mahallesi’nde bir sitenin sakinleri ile bir araya geldi.

5 yıllık belediye başkanlığı döneminde Düzce’nin kronikleşmiş veya kangren olmuş bütün sorunlarına el attığını ifade eden Özlü, belediyenin asli görevleri dışında kalan konuları da çözme konusunda gayret gösterdiğine işaret etti.

“BU 100 PROJE DÜZCE’YE SIÇRAMA YAPTIRACAK”

Belediyeciliğin siyasi değil, teknik ve hizmete yönelik bir görev olduğunu üstüne basa basa bir araya geldiği Düzcelilere vurgulayan Özlü, “Biz yaptığımız ve yapacağımız projeleri ‘Türkiye Yüzyılında Düzce İçin 100 Proje’ adını verdiğimiz bir kitapta topladık. Bu 100 proje Düzce’yi komşu iller arasında öne çıkaracak olan adeta bir sıçrama yaptıracak olan projelerdir. Sizlerden ricam bu kitabı dikkatle okumanızdır” şeklinde konuştu.

Vatandaşların oy kullanırken 3 kritere dikkat etmeleri tavsiyesinde bulunan Özlü, “Birincisi tercih edeceğiniz kişinin siciline iyi bakın. Temiz mi, kirli mi, geçmişine, yaptıklarına, nereden nereye geldiğine iyi bakalım. İkinci konu; bu adaylardan hangisi Düzce’ye daha fazla kaynak getirebilir, daha fazla imkan sağlar buna bakalım. Üçüncü konu biz devletin kaynağını harcıyoruz. Harcadığımız para babamızın parası değil, sizin ödediğiniz vergilerdir. Devletin kaynaklarınızı, yani sizin vergilerinizi dosdoğru, yerli yerinde kim harcar ona bakın” dedi.

“DEVLETİN DİĞER BİRİMLERİNİN İMKANLARINI KULLANARAK YAPIYORUZ”

Seçmenlere hitabında muhalefet partilerinin kendisine yönelik eleştirilerine de yanıt veren Özlü, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu şehirde içme suyu sıkıntısı yıllardan beri var. Selahattin Olcar döneminden bu yana şehrin içme suyu altyapısına hiç kimse 1 metre boru döşememiş. Biz projesini hazırladık, kaynaklarını bulduk. 1250 kilometrelik içme suyu altyapısını komple değiştiriyoruz. Adam şimdi çıkmış konuşuyor. ‘Yapıyor, ama kendisi yapmıyor; DSİ yapıyor, İller Bankası yapıyor’ diyor. Gerçekten cehalet ve fakirlik milletimizin en büyük düşmanıdır. Türkiye’de 50 binden fazla nüfusu olan yerleşim bölgelerine içme suyu getirme görevi DSİ’nindir. Adam bunu bilmiyor. Peki, İller Bankası niye var? Belediyelerin finansman kaynağı İller Bankası’dır. Adam bunu bilmiyor. Tabi ki DSİ’den, İller Bankası’ndan kaynak getireceğim. Niye yapmamışlar daha önce, İller Bankası’ndan niye para alamamışlar, DSİ’yi niye ikna edememişler? Kimsenin konuşmaya hakkı yok.

Mahalle ziyaretlerinden birinde bir vatandaş bana ‘kütüphane yaptım, okul yaptım diyorsun, sen yapmadın ki hayırseverler yaptı’ dedi. Ben de ona ‘Bak değerli kardeşim. Ben gittim adama rica ettim, bize kütüphane yapar mısınız dedim, adam da yaptı. Git sen de rica et, bir tane de sen yaptır’ dedim. Bu itibar meselesidir. Belediyemizin imkanları, kaynakları, parasal gelirleri bütün bunları yapmaya yetmez. Biz bütün bunları devletin diğer birimlerinin, bakanlıkların, başkanlıkların imkanlarını kullanarak yapıyoruz. Ama biz yapıyoruz. Ankara’da bir daire başkanından, bir müdürden randevu alamazlar. Bu itibar, güven ve güç meselesidir.

“BU İŞLERİ KÜÇÜMSEYEN KISKANÇTIR VE KÖTÜ NİYETLİDİR”

‘Stad yaptım diyor, ama stadı yapan o değil ki, Spor Toto yaptı’ diyorlar. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na gidip, Spor Toto kaynaklarından parayı alan, projelendiren, ihalesini yapan, Spor Toto Genel Müdürü’ne parasını ödeten benim. Başkasının parasıyla kendi işini yaptırmak bir başarıdır. Bu alkışlanması gereken bir durumdur.

Bahçeşehir bağlantı yolunda bozulmalar vardı. Asfaltlama maliyeti yaklaşık 65-70 milyon liraydı. Bizim belediyemizin Fen İşleri Müdürlüğü’nün yatırım bütçesi de yaklaşık o kadardır. Karayolları Genel Müdürü, şimdiki Ulaştırma Bakanı Abdülkadir beye gittim. ‘Bizim böyle bir yolumuz var, paramız buna yetmez, ben bu yolu Karayollarına devredeyim, asfaltla, sonra bana iade et’ dedim. O yol böyle asfaltlandı. Bu işleri küçümseyen kıskançtır ve kötü niyetlidir. Beni bu şekilde eleştiren bir muhalefet var. Bunlar kendilerinin yapamayacağı, kendilerinin ulaşamayacağı işlerdir. Devlet iradesi ciddi iştir. Gayri ciddi, gayri samimi davranılacak bir iş değildir.

Çarşıda dükkandükkan dolaşıyoruz, bu kaldırımlar kayıyor diyorlar. Arkadaşlar ben yapmadım. Bu kadar akılsız, bu kadar izansız bir iş olamaz. Açık zemine mermer döşenir mi? Bütün caddelere mermer döşemek, hangi aklın eseridir. Bu arkadaş çıkıyor sokaklara, kapı kapı gezip oy istiyor. Hala döşediği kayan mermerlerin hesabın ben veriyorum. O yüzden diyorum ki siciline bakın.”

“İSTİKBAL VAAT ETMEYEN ÇÖZÜMLERE VE ALTERNATİFLERE İTİBAR ETMEYİN”

“Bugün birileri çıkmış babasının manevi mirasından hak iddia ediyor” diyen Başkan Faruk Özlü, “Yıllarca konuşuldu, Ayasofya açılsın. İslami hassasiyetleri olan insanlar bu konuda talepkardı. Ayasofya açıldı, Recep Tayyip Erdoğan açtı, AK Parti açtı. Yıllardır hep konuşuldu, Taksim’e cami, Taksim’e cami. Yapıldı mı, yapıldı. Şimdi Taksim’de bir cami var. Kim yaptı? AK Parti yaptı, biz yaptık. Bugün başı açıklar da başı kapalılar da var, Türkiye’de bir hürriyet var. Biz getirdik. Başörtülü generaller, rektörler, valiler var. Sen başka ne yapacaksın? Bunu sormanız lazım. Rahmetli Necmettin Erbakan’ın adını bu şehirde bir caddeye veren benim. 2019’da göreve geldim, 2020 yılında üniversiteye çıkan caddeye Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın ismini verdim. Sizlerden çok rica ediyorum. İstikbal vaat etmeyen çözümlere ve alternatiflere itibar etmeyin. Onlara yol vermeyin, prim vermeyin. Onların amacı daha iyi bir Türkiye değil. Onlar şahsi ikbal peşinde koşuyorlar. Rahmetli Erbakan’ın hayallerini gerçekleştiren Recep Tayyip Erdoğan’dır, AK Parti’dir. Dava Erbakan davası ise, rahmetli Erbakan’ın bir manevi oğlu olacak ise bu Recep Tayyip Erdoğan’dır” ifadelerini kullandı.