Vali Aslan’dan net söylemler

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 81 ilde ailenin önemine dikkat çekmek, ailelerin parçalanmasını engellemek amacıyla ‘Aile Çalıştayı” adı altında toplantılar düzenlemeye başladı. Düzce Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü koordinesinde düzenlenen ‘Aile Çalıştayı’ ise Engelsiz Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirildi. Çalıştaya Düzce Valisi Selçuk Aslan, İl Jandarma Komutanı Albay Murat Kılıç, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, Düzce Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İslam Keleş, yönetim kurulu üyeleri ile STK temsilcileri ve akademik personeller katıldı. 
Toplantıda konuşan Düzce Valisi Selçuk Aslan, ailenin önemine ve Türk toplumundaki önemine dikkat çekerek “Aile ve Sosyal Hizmetler İL Müdürlüğü koordinesinde aile çalıştayı vesilesi ile topluluk bir arada. Bakanlığımız tarafından önemli bir konsept halinde bu konunun işlenmesi istendi. Aile toplumun çekirdeği. Türk milleti olarak aile bizler için çok anlamlı. Farklı sosyolojik araştırmalarda aile ile toplumu bir grup içinde içerme tarzında yaklaşımları vardır. Bunun yanında Türk toplumu açısından aile milletin nüvesi olduğu gibi devletinde nüvesidir. Bende böyle bir çıkarma yapmak istiyorum. Bu öylesine bir çıkarma değil. Anadolu coğrafyası büyük bir alan. Tahmin ediyorum Düzce’de de öyledir. Düğünlerimizin geleneği bayrak kaldırmaktır ve yeni bir yuvanın kurulacağı ilan edilir. Anadolu’nun bazı bölgelerinde bu gelenek yaşıyor. İkinci ise yeni bir yuva yaptığımızda ve çatıyı örttüğümüzde bayrak dikilir. Devamında bir devlet kurulduğunda bayrak kaldırılır. 3 kapsamda en ufak aile kurmaya, yuva kurmadan devlet kurmaya birbirini kapsayan geçişkenlik var. Güçlü aile güçlü toplumu güçlü toplum güçlü devleti oluşturur” dedi.

MARJİNAL FİKİRLER NORMAL GİBİ SUNULUYOR

Ailenin parçalanması ve çözülmesi için bir taarruz olduğuna dikkat çeken Aslan, “Ailenin korunması poztizi olarak anayasa ile güvence altına alınmıştır. Ailenin korunması hepimizin üzerine titrediği durumdur. Modern denilen devletlere karşı millet olarak en güçlü yapımız aile yapımızdır. Aileden birisi düştüğü zaman diğeri destek verir. Böyle bir mecburiyeti olmadığı halde anne ve baba destek verir. Kardeş, hala, anne, dayı kol kanat gerer. Bir dayanışma müessesi var. Bu gördüğümüz örnek. Ancak bu örnekler hala yaşıyor mu? Bu çalıştayın amacı buraya dönük tehditleri ortadan kaldırmak. Dünya telaşı, teknoloji, şehirleşme, geçinme gibi nedenler aile kurumunun belli örneklerde çözülmeye yüz tuttuğu olgusu var. En güçlü yanımız dediğimiz aile kurumunun çözülmesine yönelik bilinçli bir taarruz var ve ben bu kanaati taşıyorum. Eğitim politikaları, kültür politikaları, kitle iletişim araçları ve stratejileri. Genel anlamda hangisini doğru olarak yansıtırsak insanların zihnine o doğru olarak yansır.  Eğitim politikalarımızda işlenmektedir. Ailenin ne olduğu niçin korunması gerektiği öğretilir. Ama kültürel kodlarda insanların en yaygın şekilde bilgi edindiği iletişim mecralarında marjinal olan olağan gibi ize sunuluyor. Sosyal bir oldu olarak o marjinallik var ama ana olan o değil, ideal olan o değil. Normal örneklermiş gibi evlatlarımıza, gençlerimize, bizim karşımıza çıkarıldığında toplumun kendini koruma refleksleri zayıflamaya başlar. Bir sorun var yada bir soruna doğru gidiyoruz. Buna karşı ön almak tedbir almak zorundayız. Bu devletin, toplumun, ailelerin ve her bir bireyin görevidir. Bugün burada STK ve devletin kurumları ile bunu tartışıp, istişare edeceksiniz. Çok değerli hocalarımız var. Teorik olarak toplumu gözetliyorlar. Buna pratik saha örnekleri ile teorilerin farklı yönlere evirilmesi sağlanacak. Masaların etrafında oluşan katılımcılar çok önemli. Çünkü bu konunun hepimiz bir öznesiyiz” ifadelerini kullandı.